Kitabı ben ilk önce
Roman olduğunu bilmeden okudum. Şahsen şaşırdım. Çünkü kitabın yazarı
kitabı Adnan Menderes’in ruhunu çağırıp onun ağzından yazmış gibi
anlatıyor. Sonra bu kitabın bu şekilde kurgulanmış belgelerle yazılmış
bir kitap olduğunu öğrenince takdir ettim. Farklı bir yaklaşım
açıkçası. Arka Kapak: Görünüşte herkese açık hayatlar vardır.
Göz önünde duran, göz batan, sürekli takip ettiğimiz, süreki yargılayıp,
kefen biçtiğimiz hayatlar. Tıpkı penceresi geniş bir eve benzer böyle
hayatlar. Ama dışarıdan gördüğümüz renkleri, yine de merakımızı
gidermez. İçeride duranın bize, dışarıdan göremediğimiz alacakaranlıkta
kalmış yerleri de anlatmasını isteriz: Kendi içinden hayatın nasıl
gözüktüğünü, yalnızken neler hissettiğini, herkesten saklayıp da
vermediği cevapları, kalp çarpıntılarını… Günlük bizim için değerli
kılan, bu tür soruların cevabını verecek bir belge niteliğinde
olmasıdır. Bir toplumun çıkardığı zirveden aşağılara yuvarlanmış
insanların, o eziyet dolu düşüş mevsiminde neler hissettiklerini ancak
bıraktıkları günlüklerden öğrenebiliriz. Günlük bazen, parmağı
adaletsizlikle kesilmiş bir insanın, akan kanını temize çıkaracak içli
bir tutanağa dönüşür… ‘Adnan Menderes’in Günlüğü’ bizzat Menderes’in
kaleminin değil, ölümünden yıllar sonra hayatını en ince ayrıntısına
kadar gözden geçiren başka bir kalemin ürünüdür. Taşkın Tuna, tamamen
belgelere dayanarak günbegün Menderes’i yaşamış, Menderes’i duymuş,
Menderes’i hissetmiş ve onun kader saatlerini bir günlük tarzında
tasarlayarak bu romanı ortaya koymuştur. Ayrıntılı bilgi için
[tıklayınız.][]
]: /images/adnan_menderes.jpg
“Adnan Menderes’in Günlüğü - Taşkın Tuna”
[tıklayınız.]: http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=68043&sa=0&session=61945788185100768059&LogID=